İstediğimiz ve hayal ettiğimiz hayatı yaşamak için, para çok önemli.
Özellikle bugünün tüketim toplumunda, her ay düzenli bir birikim yapmak bile bu kadar zorken,
nasıl finansal özgür olabiliriz?
25 yıllık iş hayatım süresince, finansal olarak dip’i de gördüm, kendi çapımda güzel günlerde yaşadım. bugün sizler ile finansal özgürlük ile ilgili önerilerimi paylaşacağım.
Evet devam etmeden önce, ben kimim?
Adım Bora, 20 yıldan uzun süredir fotoğraf, video ve dijital pazarlama ile ilgili çalışıyorum. Aynı zamanda verimlilik, tek kişilik iş hayatı yani solo girişimcilik, finans piyasaları ve teknoloji özel ilgi alanlarım.
Ve bu kanalda, tüm bu konular ile ilgili düşünce ve tecrübelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle, finansal özgür’ün tanımını yapmak gerekiyor.
Bugünlerde herkes için farklı bir tanımı var gibi.
bana göre ‘finansal özgür’ demek ne değildir?
– hayatımın sonuna kadar çalışmadan yaşamak
– her istediğim ve her hayal ettiğimi yapabileceğim kadar bir para
– Sadece Pasif gelirler ile hayatınızı idame ettirmek
– veya tuvalet kağıdının yarısını kesip tasarruf ederek yaşamak
Peki bana göre ‘finansal özgür’ kısaca ne ifade ediyor:
– Hayatınızı devam ettirmek için gerekli olan parayı, aktif veya pasif gelir kaynaklarından rahatça elde edebilmektir.
– Keyif aldığınız işi yaparak, para kazanabilmektir.
– İşinizi yaparken, kendinize ve ailenize dilediğiniz kadar zaman ayırabilmektir.
– Bugün ki hayat standardınızı ve alışkanlıklarınızı, bu rutinde aynı şekilde devam ettirebilmektir.
Yani, şu kadar param olsun, hayatımın sonuna kadar artık çalışmadan yaşayayım diye bir şey yok arkadaşlar. Bunu hayal ederseniz, hele genç yaşlarınızda bunu hayal ederseniz, mutsuz olursunuz.
Ortalama İnsan ömrü 80’leri geçti, belki bizim yaşlılığımızda 100’ü geçecek. Böyle bir beklentide, 30-40 yaşında finansal özgür olup, hayatının sonuna kadar ek gelirler ile güzel bir yaşam sürmek mümkün değil. Bunu aklınızdan çıkartın.
Hayatını çalışarak kazanmak zorunda olan insanlar olarak, olabildiği kadar süre çalışmak zorundayız. Tabi dededen 20 dükkan, 30 tane eviniz kalmadıysa.
Tabi burada paranın bir araç olduğunu unutmamamız gerekiyor. Para yenilmez ve içilmez,
finansal özgür olarak, neyi başarmak istediğimize önce karar vermemiz lazım.
Daha çok özgür zaman mı?
Daha çok seyahat etmek mi?
Bir malikane ve ferrai mi?
Sevdiğiniz işi yapabilmek mi?
Veya hiç bir işte çalışmadan, sadece yaşamsal temel ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek mi.
Yani anlatmaya çalıştığım, aslında hedeflerimizi koyarken de, ayaklarımızın yere basması önemli.
Çünkü ancak bu şekilde, gerçekten bir şeyleri değiştirmeye başlayabiliriz.
Evet, herkesin hayali ve beklentisi farklıdır ama ayakları yere basan bir finansal özgürlük için benim kriterlerim ile bir örnek oluşturalım.
Adayımızın adı ‘Ahmet’ olsun ve bir şirkette çalışan beyaz yaka olsun, 25-35 yaş aralığında ve kirada otursun.
Basitleştirmek için evlilik ve çocuklara şimdilik girmeyelim. 🙂
Böyle bir durumda, finansal özgürlük için ilk etapta aşağıdaki hedefleri koyabiliriz,
– en az çalıştığı iş yerindeki kadar birden fazla aktif ve pasif gelir,
– kendisine ve hobilerine ayıracağı daha çok zaman,
– aylık yapabildiği birikim miktarının artması,
– 10 yıl sonra bankada 10 milyon TL yani 300.000 dolar parasının olması.
Evet, Ahmet’in hedefleri belli oldu. Peki bugün Ahmet hangi konumda ve nereden başlıyor,
– Aylık 60-70 bin TL yani 2 bin dolar maaşı olduğunu ve sabah 9 akşam 6 bir işte olduğunu düşünelim.
Şu anda Ahmetin ev kirası, arabası için çektiği kredisi ve harcamaları ile şu an tasarruf edemiyor veya etse bile 2 ay sonra tatile gidince gene eksiye düşüyor.
Mevcut durumda, Ahmet hayatının sonuna kadar çalışsada, para biriktiremediği için hayalini kurduğu parayı biriktiremez.
Peki ne yapacak?
Adım 1:
Arkadaşlar, en kolay para kazanma sırrını şu anda size vereceğim.
Hacamalarınızı kısmak.
Önce gelir ve gideriniz arasındaki makası açmalısınız,
Her ay en az, gelirinizin %10’unu, mümkünse %20-25’ini bir şekilde yatırıma yönlendirmeyi başarmalısınız.
Daha çok olursa tabi ki daha iyi.
Eğer gelirimizi biriktiremezsek, emin olun, daha çok geliriniz olduğunda da, onu da biriktiremeyeceksiniz.
Özel ve iş hayatında, kendi işini yapıp, çok yüksek paralar kazanıp, kenara atamayanda gördüm,
Bir işte çalışıp, düzenli birikim yaparak, güzel para biriktirenlerde gördüm.
Birinci adım bu arkadaşlar, öncelikle gelirimizin %20’i civarını yatırıma yönlendirmek zorundayız.
Adım 2:
Yeni gelir kapıları açmamız gerekli. Mevcut gelirimizi arttırmanın yollarına bakmamız gerekli.
hayatımızı geçindirmeye yetmeyecek bir tutar için tüm zamanımız ve enerjimiz ile çalışmakta finansal kölelikten başka bir şey değil.
– Eğer mesainiz ve işiniz el veriyorsa, 2. bir işte çalışmanın yollarını aramalısınız.
– Eğer uzmanı olduğunuz iş, freelance olarak talep gören bir konuda ise, freelance olarak boş zamanlarınızda gelirinizi arttırmanın yollarını aramalısınız.
– Belki de, yıllarca edindiğiniz tecrübeler ile, kendi girişiminize başlamanın zamanı gelmiştir.
Ama bunlardan birini seçerken, o konuda uzmanlaşmanız gerekli olduğunu unutmayın.
Okuyabildiğiniz tüm kaynakları tüketin, youtube’da ilgilendiğiniz konu ile ilgili uzman olan herkesi bulun ve tüm videolarını izleyin ve not alın.
Nasıl ki bir mühendis veya doktor olmak için, yıllarca okumalı, üniversite sınavını kazanmalı, üniversiteden mezun olmalı ve bir işte tecrübe kazanmalıysanız,
Yeni bir gelir kapısı yaratırken veya yeni bir iş girişimi yaparkende, bir çok bilgi ve tecrübeye ihtiyacınız olacak.
Sektör fark etmeksizin, kendinizi geliştirmek için, Girişimcilik, dijital pazarlama, finans, muhasebe, yasal mevzuat ve satış teknikleri ile ilgili her zaman kendinizi geliştirmelisiniz.
Ahmet’in Daha çok gelir elde edebilmek için, burada bir seçme yapması da gerekecek,
1- saatlik ücreti aynı kalacak ve daha çok saat mi çalışacak?
2- yarattı katma değeri arttırarak, saatlik ücretini arttırıp, daha kısa sürelerde daha mı çok kazanacak?
veya benim tercihim, hem saatlik ücretini arttırabilir, hem de daha çok saat mesai harcar. İşte o zaman bir şeylerde fark yaratabilir.
Adım 3:
Tüm yumurtalarınızı aynı sepete koymayın.
Finansal okuryazarlık kazanın ve gece gündüz çalışarak elde ettiğiz gelirinizi, tek bir yatırım aracına körü körüne bağlamayın.
Özellikle bizim ki gibi yüksek enflasyon ile yaşayan ülkelerde, zorluk ile kazanılan bir para, çok kısa sürede eriyebilir. Artık enflasyon Amerika’da bile yaşanıyor. Bizimki kadar olmasada, yıllar içinde amerikan dolarının da satın alma gücü azalıyor.
Burada kısacık bir not, ben bir finansçı veya yatırım danışmanı değilim, önerilerim kendi tecrübelerim ile kısıtlı ve eğer bir karar alacaksanız, konunun uzmanlarından profesyonel destek alın.
Peki ben kendi hayatımda ne yapıyorum?
Birbirinden çok farklı alanlarda birikimlerimi değerlendirmeye çalışıyorum,
Bunlar arasından kayda değer olanlar, Fonlar, Kripto ve döviz sayılabilir.
Esas aslan payım her zaman fonlarda. Fonlarımı seçerkende Takasbank’ın bir websitesi olan tefas.gov.tr’e bakıyorum.
Aklınıza gelen her türlü kriterlere göre, Türkiye’de işlem gören tüm aracı kurum ve fonları, farklı fonların risk iştahları, son 5 yıllık performansları ve daha bir çok veriye ulaşabilirsiniz.
Ben şahsen, Borsaya yatırım yapmak istersem, borsada yer alan yüzlerce hisse senedini araştırıp, hangisine yatırım yapacağımı düşünmek yerine,bu işin profesyonellerinin yönettiği fonları karşılaştırıyorum.
tefas.gov.tr’de sadece borsa fonları da yok, döviz fonları, altın fonları veya TL mevduat araçlarına yatırım yapan fonlarda mevcut.
Fonlardan sonra ki adresim altın, döviz ve kripto.
burada kriptoya bir satır ayırırsam, kriptoyu ilk takip etmeye başladığım zamanlarda, sadece satın almadım, madenciliğe de biraz kendi çapımda bulaştım. Tabi ki zalim hayat, giderler ve başka yatırımlar için satmak zorunda kaldım ama eğer satmasaydım, bugün çok farklı videolar çekme şansım olurdu 🙂 yazımın başında belirttiğim 30-40 yaşında tam anlamı ile emekli olabilirdim.
Peki neden yumurtalarımızı birden çok sepete koyuyoruz. Son 5 yılda en çok getiren araca bakalım ve ondan ilerleyelim.
Sebebi şu arkadaşlar, son 5 yılda çok iyi gelir getirdi demek, gelecektede getirecek demek değil.
Finansal piyasalar her zaman risk barındırır ve bir meta’nın, ister hisse senedi olsun, ister altın, geçmiş performansı gelecekte yapacağı hareketler için kesinlikle bir garanti değildir.
Hayatımın son 15 yılında, aktif olarak forex, borsa ve kripto grafikleri takip eden birisi olarak size vereceğim nacizane tavsiye, kimden gelirse gelsin, yatırım tavziyelerine körü körüne bağlanmayın.
Fiyatı olan her şey, yükseledebilir, düşedebilir.
Devam edelim arkadaşlar,
Adım 1: Harcamalarımızı kısacağız. Ahmette kıstı, sinemaya ayda 2 kere değil 1 kere gidiyor. Dışarıdan yemek sayısını ayda 10 kereden ayda 3 kereye indirdi. Her gün bir latte almayı bıraktı ve artık kendi kahvesini evde kendi yapıyor. Hedefimiz ayda kazandığı 60 bin lira’dan artık 15 bin lirasını her ay biriktirmesi.
Adım 2: Yeni gelir kapıları açıyoruz. Bugün olmasa bile öğrenmeye ve kendimizi yetiştirmeye bugün başlayıp, 6 ay sonra veya 1 sene sonra bunu başarabilirsiniz. Ahmette öyle yaptı. Fotoğrafa meraklıydı, fotoğraf hobisinden para kazanmaya karar verdi. kurslar aldı, online eğitimler satın aldı ve en önemlisi kendini olabilecek her şekilde eğitti. Stock fotoğrafçılık ve freelance fotoğrafçılık yapmaya başladı. 1-2 sene sonunda, aylık 15 bin lirada fotoğrafçılıktan kazanmaya başladı.
Adım 3: Biriktirdiğimiz paraları, tek bir yerde tutmuyoruz. Risk iştahınıza göre, farklı yatırım araçları ile değerlendiriyoruz. Ahmette artık ayda 15 bin lira maaşlı işinden, 15 bin lirada ek gelirlerinden kazanıyor. Ayda yaklaşık 30 bin tl bir tutarı yatırıma ayırıyor.
Sonuç: Peki ayda 30 bin lira biriktirerek, 10 milyon lira biriktirmesi ne kadar bir süre alır? yaklaşık 33 yıl. İşte burada da bileşik getiri devreye giriyor. Einstein bile şöyle demiş.
‘bileşik getiri dünyanın 8. harikası. Onu anlayan, onu kazanır… Onu anlamayan, onu öder’
Bileşik getiri, basit olarak, dönem sonu faiz getirisinin ana para eklenmesidir. Böylelikle bir sonraki dönemde ana paranız artı faizine de getiri elde edersiniz.
Şu an Türkiyedeki enflasyonun ve faiz oranlarının daha yüksek olduğunu biliyorum. burada bahsi geçen %1, enflasyon üzeri + yüzde 1 getiri olarak düşünülmeli. Yani aylık enflasyon %3 diyelim, biz %4 getiri elde ettik var sayalım. Veya senelik üzerinden örnek vermem gerekirse, senelik enflasyon %40, biz yatırımlarımıza %50 kazandırdık. Reel olarak %10 getiri elde etmiş oluruz.
Şimdi aylık 30 bin tl birikime geri dönelim. Yatırım araçlarımız sayesinde, her ay ayırdığımız 30 bin tl’e, aylık %1 net faiz elde ettiğimizi var sayalım.
10 yılda toplam ödediğimiz ana para 3 milyon 600 bin lira yapıyor.
Aylık %1 reel getiri elde edersek, 10 yıl sonunda elde edeceğimiz toplam para 6 milyon 901 bin lira yapıyor.
20 yılda toplam ödediğimiz ana para 7 milyon 200 bin lira yapıyor.
20 yılda kazanılan bileşik getiri ise 29 milyon 974 bin tl.
Gördüğünüz gibi, süre uzadıkça, yatırılan tutar aynı olsa bile, getiri oranıda artıyor.
Burada dikkat etmemiz gereken nokta, her sene ödediğimiz aylık tutarı, enflasyon oranında arttırmamız gerekli. Yani biz 30 bin lira ile birikim yapmaya başladık, 1 sene sonra, aylık yatırdığımız tutarı enflasyon oranında arttırmamız gerekli.
Aylık 30 bin lira, yaklaşık 800 dolar birikim tutarının kolay olmadığının farkındayım. Özellikle iş hayatına yeni başlayanlar, kariyerinin veya girişiminin başında olanlar için.
Ama hayatta kolay değil,
Ayrıca burada verilen rakamlar örnek, önemli olan tutar değil sistem. Aylık 30.000 lira değil, aylık 3 bin lira biriktirerek ve ayda %1 reel getiri elde ederek, 20 yılda 3 milyon lira para biriktirebilirsiniz.
her geçen gün rekabet artıyor. İnternet ve yapay zeka, hemen her iş kolunda verimliliği arttırıyor ve bunun sonunda şirketler işten çıkartmalara hız verdi. Girişimler daha zorlu koşullarda rekabet eder hale geldi.
Bu sebeple hayallerimize ulaşmak için zoru başarmalıyız.
Hedeflerimizi belirlemeli, o hedefe ulaşmak için, günlük rutinlerimizi değiştirmeli ve koyduğumuz plana sıkı sıkıya bağlı kalmalıyız.
Bugünlük bu kadar arkadaşlar, siz ne düşünüyorsunuz?
Burada bahsetmeyi düşündüğüm bir konu var mı sizce?